FETHİYE -KAŞ-KALKAN LİKYA TURU

Sabah saat 06:30`da Mavişehir Mavibahçe Avm Önü,06:35 Bostanlı İskele Önü,06:40 Karşıyaka Acenta Önü,06:45`de Girne Yunuslar Mavi Kule Önü,06:50 Girne Mevlana Camii otobüs durağı önü,06:55 Girne Mc Donald`s karşısı,07:15 Bornova E.Ü.H Önü,07:25 Alsancak Lozan Fuar Kapısı Önü,07:30 Üçyol Pizza Pizza,07:35 Susuz Dede,07:45`da Üçkuyular Meydan Pamukkale Yazıhaneler önünden konuklarımızı aldıktan sonra LYKIA Turumuz için hareket ediyoruz. Sabah kahvaltı molamız sonrası Aydın-Çine Yolu üzerinden,Çine Baraj Gölü'nü,Daha sonra Sakar tepesinden Gökova Akyaka, Azmak Deresi'nin doyumsuz manzarasını seyrederek Köyceğiz Gölü'nü karşıdan görerek ve Köyceğiz Gölü'nden yol alıp Akdeniz'e ilerleyen doğal kanalın yanında yeni bir günü selamlayan Dalyan`a ulaşıyoruz. Bize özel teknemize geçip Dalyan Kanalı'nda zevkli bir yolculukla Kral kaya mezarlarını seyrederek fotoğraflıyoruz. Dalyan'da bulunan kaya mezarları, Dalyan Nehri'nin iki yakasında yer almaktadır.Kaya mezarları, Yüksek kayalıklara oyulmuş ve oldukça büyük boyutlardadır.Kaya mezarları, Likya döneminde ölen kişilerin anısına yapılmıştır.Mezarlar, Genellikle tek kişilik olup, Bazıları ise aile mezarlıklarıdır. Tatlı tuzlu su karışımı sülündür gölünü, Kefal balıkları üreme alanını görüp İztuzu sahiline Akdenize ulaşıyoruz. İztuzu Plajı hem doğal güzellikleri hem de tarihi önemi ile dikkat çeken eşsiz bir destinasyondur.Ege Denizi ile Akdeniz'in kesişim noktasında bulunan bu plaj, Altın rengi kumsalı ve berrak deniziyle ünlüdür.İztuzu Plajı, Nesli tükenmekte olan caretta carettaların Akdeniz'deki en önemli yuvalama alanlarından biridir. Her yıl Mayıs ve Eylül ayları arasında bu kaplumbağalar, Yumurtalarını bırakmak için İztuzu Plajı'na gelirler.Güzel geçen günün sonunda Dalyandan ayrılıp tarihte Işıklar ülkesi, Güneş ülkesi, Kahinler ülkesi, Telmessus ya da uzak şehir Makri adı ile bilinen Fethiye`ye ulaşıyoruz ve otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.  

Konaklama Oteli: Bezay Otel v.b.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında çok etkileyici bir Kanyon olan Saklıkent’e hareket ediyoruz. Kanyonun keşfedilmesi ise çok yakın bir tarihte olmuştur. Rivayete göre bir çobanın keçisi kaçınca onun peşine düşer, Bu sayede kanyonun olduğu yere gelir ve alanı keşfeder. Çobanın bildirmesiyle beraber Çevre ve Orman Bakanlığı Saklıkent’i Milli Park ilan eder ve Saklıkent bugünkü durumuna gelir. Saklıkent, 1989 yılında hizmete açılmıştır. Saklıkent’ten ayrıldıktan sonra Kalkan’ı seyrederek, Kaputaş Koyu’nun eşsiz manzarasını fotoğraflıyoruz, Antalya’nın güney batısındaki son ilçesi, Likya’nın önemli kentlerinden liman şehri (tarihteki isimleri Antiphellos, Habesos olan) Kaş’ı kuşbakışı seyrederek doyumsuz güzellikteki Antik dönemde Theimussa ismi ile bilinen Kekova Üçağız’a geçiyoruz.Üçağız'da bizi bekleyen teknemize geçip bugün için öğle yemekli unutamayacağımız güzellikte mavi yolculuğa çıkıyoruz.Simena Batık Şehri görüp teknemizin zeminindeki pencereden batık şehrin anforalarını izliyor, Tarihe tanıklık ediyoruz daha sonra Kekova’nın uygun koylarında maviden, Laciverte pırıl, pırıl denizinde arzu eden misafirlerimiz için yüzme molaları veriyoruz. Kaleköyü karşıdan seyredip keyifli geçen turumuzun sonunda teknemizden Kaş’a gitmek üzere otobüsümüze geçiyoruz.Antalya ve Fethiye körfezi arasındaki yarımada “Teke Yarımadası” olarak bilinir. Kaş da bu yarımadanın içerisinde yer almaktadır. Kaş’a ulaşıp Atatürk heykeli tören alanı görüp, Begovillerle bezeli çarşı caddesinde yürüyor,Sembolü olan ev tipi likya mezar örneğini görüp, Meis Adası'na karşı çaylarımızı içip sahilinde yürüyüş yapıyoruz. Kaş’taki serbest saatimiz sonrası Fethiye’de bulunan otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. 

Babadağ Yamaç Paraşütü: Profesyonel pilotlar eşliğinde uçmaya hazırlanın (Ekstra)

v.b.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında, Rotamız; Belcekız ve Ölüdeniz. Likyalılarda “Işık ve güneş diyarı” olarak bilinen Ölüdeniz Orta Çağ’da “Uzak diyar” olarak biliniyordu. Ölüdeniz, adı gibi oldukça sakindir ve kıpırtısızdır. Ölüdenize adını veren asıl sebep Güzeller güzeli Belcekız’dır. Belcekız ile oralardan geçen gemilerden birinin kaptanın oğlu, Yakışıklı bir genç arasındaki aşk hikayesinin, Aşıkların bu sularda boğularak ölmesi ile nihayete ermesi olduğu efsanesidir. O gün bugündür, Genç kızın öldüğü yer Belcekız ve plajı da Belcekız plajı, Genç oğlanın öldüğü yer ise Ölüdeniz adı ile anılmaya başlar. Bu bölgeyi gezip Ölüdeniz Milli Parkı'na geçip burada turkuaz renkli denizde arzu eden misafirlerimiz için yüzme molası veriyoruz. Buradan Akdeniz’in şirin beldesi Muğlanın gözdesi Fethiye Körfezinin saklı incisi Göcek’e geçiyoruz. Göcek, Adeta mavi ve yeşili iç içe geçtiği bir saklı cennet gibidir. Huzur evreni doğası, Berrak denizi ve samimi halkıyla gönüllerde her daim taht kuran Göcek, Geçmişte Daidala ismiyle anılan ve Likyalıların yaşadığı bir kent olması sebebiyle de tarihî öneme sahiptir. Diadalos ve İkarus efsanesini ve gerekli bilgileri rehberimizden dinliyoruz, Sokaklarında dolaşıp marinasını geziyoruz. Keyifli geçen günümüz sonrası yoldaki gerekli molaların ardından İzmir’e ulaşıyoruz. Başka bir tur turumuzda buluşmak dileğiyle ayrılıyoruz.